2 Mayıs 2021 Pazar

Kalbim yok

 Kalbimi koyduğum yeri unuttum. Kaybetmedim, evdeyken attığını hatırlıyorum. Ama uyandıktan sonra bulamıyorum. 
Bütün bunlar uyudum diye mi oldu diyecem ama her olana kendinden bir sebebiyet arayan insan olmak da bir hayli yorucu. 
Ben yorulmak istemiyorum. 
Zaten kalbim yok. Bir de yorgunluk. 
Velhasıl uyudum. 
Hatırlıyorum... 
Her gün olduğu gibi... Bir anlam yüklemeden uyudum.
 
Zamanda geriye gitmekte iyi değilim. An be an hatırlamam neler olduğunu. 
Genelde bütün hayatımız, büyüklerimizin bizi yönlendirmesiyle felaket tellalı olarak biçimlenmekle geçtiği için, bu anı yaşamak yerine sonraki anı kurguluyorduk.  Böylece lokum gibi ziyan ediyorduk şimdiyi. 
Bu sebepten herhalde, ben hatırlamıyorum ne yaptığımı. 
Muhtemelen sabahı düşünüyordum çünkü 
Ve sabah düşündüğüm gibi olmadı. 

Şiirsel olmamaya çalışıyorum ama kalbim yok diyince de insanların aklına romantizm geliyor. 
İnanmazsın; şiirin olmadığı gibi yok kalbim. Şiir de yok artık. Bir çok şey yazı gibi dümdüz.
Tanımlar, tavırlar hatta eski ormanlığın içinden geçtiğin için, yavaş gitmek zorunda olduğun yollar bile yok, onlar bile dümdüz ve pahalı. Pahası ise sana bir şey katmıyor.  En azından orman iki gram insan ediyordu bizi. Asfalta kaptırdık dedelerimizi. 
Dedelerimiz gibi kalbim de yok artık. 

Şimdi annem burda olsaydı şey derdi... 
Hepimizin aklına bir ata gibi yerleşmiş anne sözü gelecek. 
Demiyorum. 

Ayrıca annemin söylediği ve sonradan sevdiğim sözü "Bu kadar katı olma, biraz esnek olsan ne olacak? " idi. 
Ki haklıydı. Katı olmak mutlak sonu getirir, adeta big bang! 
Denizleri o kadar sevmeme rağmen nedense katılığı taraf şeçmişim. Ama toprakta yelken yapılmıyor...

Her seferinde kıyafetlerini katlayan biri olmadım hayatımda. Yere de atmıyorum ama öyle mağaza çalışanı gibi de davranmıyorum yatak odama. Velev ki gece düşürmüş olsam kalbimi, kirlilerin yanında olur nihayetinde. Bütün kıyafetlerimi iç dış edip makinaya atmama rağmen bulamadım. 

Çok zormuş böylesi... Dünya, masalını yitirmiş gibi. Sadece bilgileri var. Sadece zihin akıl... İnan "abbooooov" diyor insan. Mesela arka bahçemdeki ağacın yaprağına bir şarkı hediye etmek isterdim şimdi kalbim olsaydı. Ona güzel bir ezgi duyurmak, yaprakların damarları uyansın salınsınlar diye. Doğanın sesini, insanın buluşuyla dans ettirmek isterdim. Şimdiyse sadece acaba yoldan odam görünüyor mu diye bakıyorum...

Kalp kalbe karşı da diyemem artık. İnanmaz eşim dostum bana. Bir de yalancı duruma düşmek istemem. Ki çok sevinirdim kalbim, bir arkadaşımda karşılık buldu mu! "Vay ulan" derdim içimden, "Yaşıyoruz hakikaten, bundan öte ne olabilir ki!" 
Ama şimdi demem. Ayıp ederim geçmiş hissiyatıma. 

Daha kalbimin yokluğunu fark ettiğim ilk saatlerde bile kendimi başka bir gemiye atılmış bir kürek kölesi gibi hissediyorum. Anıları, ataları, hayalleri, ümitleri kalmamış... Eğer ki yakında bulamaz isem mutlak boğulurum dünya gemisinin altında. 

Halbuki hatırlıyorum attığını evdeyken. Ama uyandıktan sonra bulamıyorum. 
Uyudum diye mi bunlar oldu diyecem ama her olana kendinden bir sebebiyet arayan insan olm...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder