9 Ağustos 2022 Salı

?

 Hangi şarkı anlatır senin derdini? 

Hangi şiirde ahvaline derman bulursun? 

Hangi memleket senin çocukluğundur? 

Ya da hangi insanda kendine gelirsin? 

Bir yolsa bu ömür dediğin, durağa arzun nedendir? 

Sadece iki soluk almak için mi sarılır insan bir diğerine? 

Yoksa evladiyelik dediğimiz şey mi birleştirir bizi? 

Bilmediğimiz halde neyi geleceğe teslim ediyoruz?

Ya da neden düne emanet bugünün duyguları?

Neden olmamışlar yüzünden olanı yitirmek asli görevimiz? 

Neden bir tasvire ihtiyacı var hislerimizin? 

Bir diğerine anlatmak arzumuz neden? 

Neden haklı çıkmak istiyoruz yüzyıllardır haksızlıkla dönmüş bu dünyada? 

Tarihe inat bu haklı çıkma gayretimiz neden? 

Neden bütün bize, bugüne  ait olmayan şeylerle değerimizi ziyan ederek güçleniyoruz? 

Hakiki güç yaşamak iken, neden ölümün gücüne sığınıp varoluyoruz? 

Bildiğimiz varken, bilmediğimize sığınmak neden? 

Yorgunluğunu bir apolet gibi taşıyan insanlardan olmaktan başka çaremiz yok mu? 

Yorgunluğun apoletindeki bir yıldız olmaktan vazgeçip, evrendeki bir yıldız olmayı seçmeme sebebimiz nedir? 

İnsan sevdiğini susuyorken, neden kızdığını oluk oluk döküyor? 

İnsan kızdığı şeyleri sevdiğini ne zaman idrak edecek? 

Onu rahatsız eden her şeyin ona dair olduğunu ne zaman kendine söyleyecek? 

Ne zaman gönlüne zihninden öte kıymet verecek bu insan? 

Kim öğretti bu bir sürü hazzı olmayan rolleri, kimlikleri? 

Kim seçti bu ağır abi olmayı, hanım ablalığı? 

Kim kalbi iki kalıba sığdırıp öldürdü? 

Kim milyon ihtimali, kıçı kırık bir kaç seçeneğin içine sıkıştırıp boğdu?

Kim özünü bulmak yerine bir logoya kurban etti hayatını? 

Kim bu vefayı kurbanlık koyun, sefayı da cehennemlik domuz diye lanse etti? 

Kim sevgiyi boyun eğmek, gitmeyi ise bir başkaldırı olarak anlattı bize? 

Kim bu yorgunlukların, aidiyeti olmayan kaygıların sebebi? 

Kaygı ne ola ki? 

Hani ölüm var bıdı bıdı diyorduk? 

Ne ola bu kaygı? 

Ölmeyeceğini düşünenlerin markası mı bu? 

Ölene kadar yaşama arzusu olmayanların gardı mı? 

Ya da anne, babanın sana verdiği bir kalkan mı bu kaygı? 

Kim bu bizi dünyaya getirip, gönlümüzce yaşamamızı engelleyenler?

Kim bu yaşam ödülünü cezaya çevirenler? 

Kim bu doyduğuna sevinmeyip, yarın aç kalırım diye hırçınlaşanlar? 

Kim bu yazıyı buraya kadar okuyanlar? 

İnan bu soruların hepsi benim, hepsi sensin... Yaptığını da, yapmadığını da seçen sensin. Bunun sorumluluğunu başka bir şeylere yüklemenin manası yok... Sen de biliyorsun... Senden öte köy yok bu dünyada... Ne zamana ki bu dünyanın en güzel köyü olduğunu farkına varırsın, o zaman toprağın kıymetlenir, kalbin verimi artar. Sonrası da işte, dünyalık...


1 yorum:

  1. " Neden? " bu soruyu hergun kendime veriyorum ve cevabi bile yokken bin behane üretmek kendin icin ve kendini mahv etmek bunu en guzel ben benim icin bilirim...

    YanıtlaSil