30 Ağustos 2022 Salı

 Yarım. 

Ne demek diye sorsan bitemeyen bir cümle ile girerim konuya. Öyle yüksek enerjiyle başlarım ki cümleye, öyle kitabi...  Ama sonunu getiremem. Sanki biri tutar dilimi. Tıkanırım yarımı anlatırken bile. 

Öyle bir yarım. 

Hatrı kalan bir şey bu yarım, devamının tamam olduğuna inandığın vehayut evvelinin tamamına inanmadığın. Evveli senin oysa ki. Senin tamamsızlığın ve bugünün yarımlığı. Nerden baksan ahmakça. Ama ahmaklık bazen öyle...


Günlük dertlerin tamamını unutup, varlığımın yarımına düştüm. Biri çelme taktı. Ya da bir çelmeye takıldım. Ya da çelme uzun süredir takılayım diye gerim gerim geriniyormuş da, bir sarhoşluk anında bin kilometre gidip takıldım. Takıldım işte, süsleri bir kenara bırakalım.

Velhasıl çelinen ben, bir hayatın ayağında bir süre yüzü koyun yattım. Kalktım az biraz, belimden doğruldum. Yüzü vardı. Yüzü için birkaç bin kilometreden daha düşebilirmişim gibi hissettim. Yüzü, benim herhangi bir şeyin yüzünden yapmadığım herşeyden daha yüzünden idi. Ve ben onun yüzünden uzun süre öylece kaldım. Gözlerim kaygıların arasında anlamaya çalıştı ne olduğunu...

İnsan bir süre yatınca da yarım kalmış hissediyor.  

Garip bir halüsinasyon bu yarımlık. İnsanoğluna sanki aklı erdiğinden beri empoze ediliyor. 

Bazı hayatların yarım kaldığına inandırılır, her ölüm erkendir, uykun bölünmüştür, işten çıkarılmışsındır, okulundan diploma almamışsındır, dağın tepesine tırmanamışsındır... Bu liste uzar da gider, bunlar gizli yarımlığıdır hayatın. Tamamının bu olduğuna inanmaz insan ısrarla. Sürekli olmamış bir gelecekten bir şey bekleriz. 

Duygularımız mesela, yarım kaldı denir...

Hiç korkma halindeyken bir anda korkmamaya başladınız mı? Ve bu halin içinde yarım kalmış gibi hissettiniz mi? Sanmam...

Korkmanın yarıda kesilmesi bir başarı gibi lanse edilir.  Bir şeyi alt etmişsindir. Daha varsındır. 

Söz konusu sevmek olduğunda adı yarım kalmak olan durum, haz veren bir şey olmaz. Eksilmiş gibi hissedersiniz. 

Halbuki yarımlıksa yarımlık... 

Yarımlık görece değiştiğine göre, tamamın peşinden koşmak da koşu bandında yakılan kalori gibi... 


Yarımlığım benim, tamamlığın çaresizliğini yeniyor gibi. Bir kaç evreye -tamam- ederim yarımlığımla ilişiğimi. 

Yarımım ben. İronik bir yarımlığın içinde tamamlanma arzusu ile uğraşıyorum. 

Tamamlanma arzumdan vazgeçmeye başladığımdan beri, olanın olduğuna teşekkür ediyorum. Bu laf değil. Sadece zaman zaman çocukluk refleksim geliyor aklıma ve keşkelerle dans ediyorum. Bazen bir sızı oturuyor burnuma ki... Ama yine de bir yerde teşekkür ediyorum...


 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder